“Eczacı Önlüğü Beyaz Olmalıdır; Çünkü Eczacılık, Bilimin Gölgesinde Değil, Işığında Yürür.”
19. yüzyılın sonlarında tıp ve eczacılık, geleneksel şifacılıktan bilim temelli sağlık hizmetlerine geçiş sürecine girdi. Bu dönüşümle birlikte beyaz önlük, bilimin ve modernliğin sembolü olarak sağlık profesyonellerinin kimliğine yerleşti. Eczacı, doğanın bilgisini ampirik sezgilerden çıkarıp ölçülebilir deneylere taşıdı, bu değişimin görsel kanıtı, beyaz önlük oldu.
Eczacılık, insan sağlığını koruma ve iyileştirme görevini bilimsel temelde yürüten en köklü sağlık mesleklerinden biridir. Bu mesleğin en görünür simgesi olan beyaz önlük, yalnızca bir kıyafet değil, aynı zamanda bilime ve insana adanmışlığın görsel beyanıdır. Eczacının beyaz önlüğü, laboratuvarın ışığıyla birleşerek bilimin aydınlığını topluma taşır. Tıpkı ilaç formüllerinde olduğu gibi, beyaz önlük de saflık ve denge üzerine kuruludur.
Beyaz renk, optik olarak tüm renklerin birleşimidir; bu yönüyle bütünlüğü, dengeyi ve objektifliği temsil eder.
Eczacılık biliminin temelinde yer alan temizlik, doğruluk ve etik sorumluluk, beyaz önlükle görünür hâle gelir.
Beyaz kumaş, en küçük kontaminasyonu dahi gösterdiği için aynı zamanda bir öz-denetim aracıdır.
Bu nedenle beyaz önlük, yalnızca bir meslek sembolü değil, aynı zamanda etik farkındalığın sürekli hatırlatıcısıdır.
Eczacılık, bilgiyi uygulamaya, bilimi vicdanla buluşturan bir disiplindir.
Beyaz önlük, eczacının “doğruyu görünür kılma” sorumluluğunun simgesidir.
Her giyildiğinde şu sessiz yemini hatırlatır: “Bilimi insan yararına, doğrulukla kullanacağım.”
Bu nedenle beyaz önlük, sadece steril bir ortamın değil, etik ve bilimsel bütünlüğün sembolüdür.
Eczacı, formül hazırlarken, danışmanlık verirken ya da bir reçeteyi değerlendirirken bu önlükle bilimin hem temsilcisi hem de vicdanı olur.
Beyaz önlük; güven, tarafsızlık ve disiplinin görsel karşılığıdır. Renk değiştiğinde bu mesaj zayıflar.
Beyazın terk edilmesi, toplumun eczacıya duyduğu içsel güven refleksini de etkiler.
Yapılan araştırmalarda hastaların büyük çoğunluğu, beyaz önlük giyen eczacıya “daha güvenilir” ve “daha bilgili” yaklaştığını ifade etmiştir. Dolayısıyla beyaz önlük, yalnızca bir meslek simgesi değil, iletişimde güven köprüsüdür.
Bugün eczacılık, majistral ilaçlardan kişiselleştirilmiş tedavilere, yapay zekâ destekli sistemlere kadar geniş bir bilim alanıdır. Teknoloji ve yöntemler değişse de beyaz önlük, eczacının kimliğinde değişmeyen sabit olarak kalmıştır.
Çünkü beyaz önlük, “insana hizmet eden bilimin” en sade ama en güçlü anlatımıdır.
Beyaz önlük, eczacının üstündeki kumaş değil; bilimin, vicdanın ve güvenin dokusudur. Her bir lifinde hem tarihsel bir hafıza hem etik bir sorumluluk taşır. Renk değiştiğinde anlam da değişir; bu yüzden beyaz, eczacılığın sadece rengi değil, ruhudur.
“Eczacılık bilimi aklın rehberliğinde ilerler; beyaz önlük ise bu yolculuğun vicdanla yüründüğünü hatırlatır.” “Beyaz önlük sadece bir kıyafet değil, mesleki etikle dokunmuş bir yemindir.”
Majistral Eczacıları Derneği Yönetim Kurulu Adına
Uzm. Ecz. Ahmet Nezihi Pekcan