Ebru Gürpınar
Otc Ürün Müdürü

Hepimiz kış aylarında o meşhur mücadeleyi yaşamışızdır: Alarm çalar, gözümüzü açarız ama yataktan kalkmak bir türlü kolay olmaz. Dışarıda hava hâlâ karanlık, soğuk... Battaniyenin sıcaklığına teslim olmamak neredeyse imkânsızdır. Birkaç dakika daha uyumak için alarmı ertelemek, günün en cazip seçeneği haline gelir.
Peki, bu durum sadece “kış sabahlarının doğal tembelliği” mi, yoksa yaşam kalitemizi gerçekten etkileyen bir problem mi?

Neden Zorlanıyoruz?

Mevsim geçişlerinde ve kış aylarında sabahları uyanmanın güçleşmesinin bilimsel açıklamaları var:

Azalan güneş ışığı → Melatonin salgısını artırıyor; yani vücudumuz uyumaya devam etmek istiyor.

Serotonin seviyeleri düşüyor → Ruh hali ve enerji olumsuz etkileniyor.

Soğuk hava → Vücudun ısınması gecikiyor, uyanma süreci uzuyor.

Bozulan uyku düzeni → Geç saatlere kadar ekran başında kalmak veya ağır akşam yemekleri, sabah sersemliğini artırıyor.

Araştırmalar, kış aylarında insanların yaklaşık %70’inin sabahları uyanmakta zorlandığını gösteriyor.

Yaşam Kalitesi Gerçekten Düşüyor mu?

Cevap net: Evet.

Araştırmalar göstermektedir ki:

  • Kış döneminde doğal ışık eksikliğine bağlı melatonin seviyelerinde uzun süreli artış ve serotonin azlığı, sabah uyanmayı zorlaştırıyor ve enerji, ruh hali üzerinde olumsuz etki yaratıyor.
  • Bir Arktik bölge (İsveç Kiruna) çalışmasında, kış mevsiminde uykuya dalış süresi ortalama 39 dakika uzarken; toplam haftalık uyku süresi 12 dakika azalmıştır. Sabah uyanıklık düzeyi de belirgin biçimde düşüyor.
  • Mevsimsel duygudurum bozukluğu (SAD) yaygınlığı, ABD gibi farklı enlemler arasında %1–%10 aralığında değişim göstermekte; bu da ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğuna işaret ediyor.
  • Biyolojik düzeyde incelendiğinde, melatonin aşırı üretimi nedeniyle serotonin üretiminin azalması, SAD gelişiminde önemli bir mekanizma olarak değerlendiriliyor.

Daha İyi Başlangıçlar İçin Öneriler
  • Uyku rutinine sadık kalın: Her gün aynı saatte yatıp kalkmaya çalışın.
  • Güne ışıkla başlayın: Perdeleri açın, doğal ışığı içeri alın. Mümkün değilse ışık terapisi lambaları destek olabilir.
  • Hafif egzersiz ekleyin: Yataktan kalkınca birkaç dakikalık esneme bile vücudu canlandırır.
  • Beslenmeye dikkat edin: Akşamları ağır yemeklerden kaçının, sabah kahvaltısını atlamayın. Protein ve lif açısından zengin bir öğün gün boyu enerjinizi korur.
  • Vitamin ve mineral desteği düşünün: Özellikle D vitamini, B grubu vitaminleri, mineraller ve Omega-3, bu dönemde yorgunluk ve isteksizliği azaltmada yardımcı olabilir.
  • Bitkisel desteklerden faydalanın: Melisa, papatya, valerian gibi bitkiler uyku kalitesini artırabilir.

Ancak burada en önemli nokta: Takviye ya da bitkisel ürün tercihlerinde mutlaka eczacınıza danışın. Size en uygun ve güvenli ürünü önerecek en doğru adres, eczacınızdır.

Kış sabahlarının zorluğu hayatın doğal bir parçası gibi görünse de küçük önlemlerle büyük farklar yaratmak mümkün. Güne nasıl başladığımız, günümüzün geri kalanını şekillendiriyor.

Enerjik, motive ve sağlıklı bir sabah; üretken, keyifli ve dengeli bir günün ilk adımıdır.
Yeni mevsime girerken hepimize daha kolay uyanabildiğimiz, daha enerjik hissettiğimiz sabahlar diliyorum. Ve tabii ki bu süreçte bize doğru ürünleri ve pratik önerileriyle destek olan eczacılarımıza teşekkür ediyorum.

KAYNAK:
[1]https://www.sleepfoundation.org/sleep-news/how-much-sleep-do-we-lose-to-seasonal-affective-disorder?utm_source, 04.09.2025.
[1]https://greatergood.berkeley.edu/article/item/why_do_our_brains_get_depressed_in_winter?utm_source, 04.09.2025.
[1] https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7509675/?utm_source, 04.09.2025.
[1] https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC5138072/?utm_15.09.2025.
[1] https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28012610/, 04.09.2025.

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat