Uzm. Ecz. Ebru Cumbul
Biyoteknoloji Bilim Uzmanı
Uyuz, Sacoptes sabies aktarının neden olduğu oldukça bulaşıcı bir cilt istilasıdır. Son yıllarda, özellikle pandemiler ve sosyal hareketlilik nedeniyle uyuz vakalarının artışı dikkat çekmiştir. Bu bölümde uyuz tedavisindeki son gelişmeler, hem mevcut ilaç tedavi protokolleri bazında hem de gelecekte olası potansiyel tedavi perspektifleri açısından ele alınmaktadır. Dünya çapında tahmini 400 milyon vaka ile uyuz önemli bir halk sağlığı sorunudur. Hemen görülen cilt belirtilerinin ötesinde, impetigo, nekrotizan yumuşak doku enfeksiyonları, romatizmal kalp hastalığı, romatizmal ateş ve glomerülonefrit gibi ikincil komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
Sağlık Otoritelerinin Uyuz Konusundaki Güncel Fikirleri
Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
WHO, uyuzu ihmal edilen tropikal hastalıklar listesine 2017’de eklemiştir. Bu hastalığın yoksul topluluklarda daha yaygın olduğunu ve bireysel tedavilerin yetersiz kaldığını belirtmiştir. WHO, topluluk temelli müdahale stratejilerinin önemine vurgu yapmaktadır. DSÖ’nun Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri stratejisi ve amaçları IACS'nin çalışmaları sayesinde uyuz nihayet ihmal edilen tropikal hastalıklar olarak tanındı. Dünya Sağlık Örgütü uyuzla ilgili 2030 küresel hedeflerinde şunları öngörmektedir: dünya çapındaki kamu sağlığı idarelerinin dahil edeceği genel sağlık hizmetlerinde uyuz yönetimini sağlamayı ve yürütmeyi amaçlamaktadır. Endemik bölgelerde ≥%10 prevalansa sahip MDA müdahalesinin yapılmasını planlamaktadır. Oral ivermektin uyuz tedavisinde artık WHO Temel İlaçlar Listesine dahil edildi.
Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüsü (NIH)
NIH, uyuz tedavisinde ivermektin ve permetrin kremin birincil tedavi seçenekleri olarak kabul edildiğini belirtmiştir. Ayrıca, dirençli vakalarda çoklu tedavi yaklaşımlarının gündemde olduğu vurgulanmıştır.
Gıda ve İlaç Dairesi (FDA)
FDA, ivermektin tabletlerini uyuz tedavisinde onaylamış ve çocuklar üzerindeki güvenliğine ilişkin çalışmaları desteklemiştir.
Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Sistemi (NHS)
NHS, özellikle evde hijyen ve temasçıların tedavisi konusuna dikkat çekmiştir. Uyuzun tekrar bulaşmasını önlemek için bütün hane halkının tedavi edilmesi şartı getirilmiştir.
Ülkelerde Uyuz Hastalığının Durumu ve Mücadele Politikaları
Epidemiyolojik Durum
Biyoteknolojik Gelişmeler ve Uyuz Tedavisindeki Yeri
Yeni Nesil Tedavi Ajanları
Nanoteknoloji Kullanımı
Uyuzda mevcut tedavi seçenekleri
Permetrin:
Birinci basamak topikal tedavi permetrin ( %5 konsantrasyonlu losyon) dir. Ancak son çalışmalar permetrine karşı direnç geliştiğini ortaya koymuştur.
Benzil Benzoat:
Benzil benzoat, benzil alkol ve benzoik asitin bir esteridir ve uyuz tedavisinde akarisit özellikleri nedeniyle onlarca yıldır kullanılmaktadır. Uyuz akarlarının benzil benzoata direnç geliştirdiğine dair şu anda önemli bir kanıt bulunmamaktadır. 2024'te Avusturya'da yapılan, topikal permetrin ile benzil benzoatın karşılaştırıldığı çift kör randomize kontrollü bir çalışma, önemli bir %25 benzil benzoat emülsiyonunun %5 permetrin kremine kıyasla üstünlüğü (%87'ye karşı %27), ilaca dirençli uyuz tedavisinde benzil benzoatın dikkate alınmasının önemini vurgulayarak ve benzil benzoatın uyuz tedavisinde uygun bir birinci basamak tedavi olduğunu öne sürmektedir.
Son veriler, Benzil Benzoatın 2 yaşından küçük çocuklar için uygun olabileceğini göstermektedir.
Hamilelik sırasında Benzil Benzoat için güvenlik verileri sınırlı kalmaya devam etmektedir.
Kükürt:
Kükürt antibateriyel özelliklere ve uyuz öldürücü aktiviteye sahip olan hidrojen sülfür, politiyonik asit ve pentatayona metabolize olur. %2-12.5 kükürt merhemi yüksek permitrin direncine karşı uyuz tedavisinde bir seçenektir. Yakın zamanda yapılan bir çalışmada kükürtlü merhem tedavisi uygulanan 140 hastanın 117'si (%83,5) iyileşirken, permetrin tedavisi uygulanan 78 hastanın 39'u (%50) iyileşti. Bu iki ilacın tedavi başarı oranları karşılaştırıldığında, kükürtlü merhem tedavisinin permetrin tedavisine göre istatistiksel olarak anlamlı derecede üstün olduğu bulundu.
Peru Balsamı:
Peru Balsamının antiparazitik etkisi içindeki Timol ve Benzil Benzoata bağlanmaktadır. Kükürt içeren formülasiyonlarla aynı şekilde kullanılır.
İvermektin:
İvermektin, antihelmintik sınıfı, antiparaziter bir ilaçtır. İvermektin DSÖ temel ilaçlar listesine eklenmiştir. İvermektin uyuz tedavisinde Permetrin için alternatif seçenek olarak önerilmektedir. Oral ivermektin genellikle endemik topluluklarda kitlesel ilaç uygulama programlarında veya topikal tedaviler başarısız olduğunda veya cilt hassasiyeti veya yetersiz uyum nedeniyle kontrendike olduğunda kullanılır. Son araştırmalar, ivermektinin 10-14 kg ağırlığındaki 2-4 yaş arası çocuklar için uygun olabileceğini öne sürmektedir, ancak belirli doz önerilerine uyulması gerekmektedir. Nematod ve artropodlara karşı güçlü aktiviteye sahip yarı sentetik bir makrosiklik oral antibiyotik olan ivermektin, uyuz tedavisi için henüz FDA onayı almamıştır.
Krotamiton:
Krotamiton antibakteriyel etkisi nedeniyle sekonder impetigoda lezyonların iyileşmesini kolaylaştırırken, antipruritik etkisi de hastalar için önemli bir faydadır. Karşılaştırmalı çalışmalarda, krotamiton hem topikal lindan permetrin hem de oral ivermektinden daha az etkilidir. Ek olarak, lindane ve krotamiton'a karşı direnç bildirilmiştir.
Lindan:
Lindan %1’lik kremi topikal olarak uyuz tedavisinde uygulanıyordu, ancak etkili olmadığı için piyasadan çekildi.
Spinosad:
Daha önce bit tedavisinde kullanılan bir nörotoksin olan Spinosad 0.9%, yakın zamanda ABD Gıda ve İlaç Dairesi tarafından uyuzun topikal tedavisi için onaylandı. Bu ilaç tek bir dozdan sonra aktif görünüyor ve az sistemik emilim ve ciddi yan etkiler olmadan önemli bir etkinlik gösteriyor, bu da onu uyuz için umut verici bir tedavi haline getiriyor.
Moksidektin:
İvermektine yakın bir makrosiklik lakton olan moxidectin, onkoserkiyazis için FDA tarafından onaylanmıştır ve bir skabisit olarak ümit verici sonuçlar göstermektedir. 23 günlük uzatılmış yarı ömrü, potansiyel olarak Sarcoptes scabiei'nin tüm yaşam döngüsünü kapsar ve ivermektine kıyasla üstün cilt penetrasyonu avantajlıdır. Domuz modellerinde yapılan klinik öncesi çalışmalar, moxidectinin tek doz ivermektine (0,3 mg/kg) göre üstün etkililiğini göstermiştir. Uyuzun oral moxidectin tedavisi için optimum dozajı ve etkililiği belirlemek üzere şu anda bir klinik çalışma (NCT03905265) devam etmektedir.
Uçucu Yağlar:
Uçucu yağlarının lipofilik yapısının eklembacaklıların kütiküllerine nüfuz etmede önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir ancak randomize kontrollü klinik çalışmalar eksiktir. Bu yağlardan çay ağacı yağı, neem yağı, karafil yağı, tarçın yağı, biberiye yağı, limon otu yağı, limon yağı, lavanta yağı, palmarosa yağı, ahibero yağı ve lippia yağı örnek verilebilir.
Aşı:
Tek başına tedavi uyuz seviyelerini düşürebilirken, aşılama uyuz enfeksiyonunu bir dereceye kadar sınırlamaya yardımcı olabilir. Uyuzun önlenmesinin en iyi yöntemi tedaviyle birlikte aşılamadır, ancak henüz uygun bir aşı mevcut değildir.
Sonuç
Uyuz Tedavisindeki 5-10 Yıl İçindeki Zorluklar ve kısa ve uzun vadeli Öneriler şöyle özetlenebilir:
Uyuz ve ikincil bakteriyel enfeksiyonların küresel yaygınlığı ve sağlık yükü yeterince yansıtılmıyor.
Uyuzun ekonomik yükü ve maliyet-fayda oranı hakkında yeterli veri yok.
Hassas ve spesifik tanı testleri eksik; hızlı, ucuz ve yaygın kullanılabilecek teşhis yöntemleri geliştirilmeli.
İlaçlar yumurtalara etkili değil, kaşıntıyı önlemiyor ve ilaç direnci ortaya çıkabiliyor.
Şu anda uyuz için herhangi bir aşı bulunmuyor.
Böbrek ve kalp sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkileri yeterince araştırılmamış.
Kısa Vadeli Öneriler
Uzun Vadeli Öneriler
Uyuz, günümüzde hem bireysel hem de toplumsal bir sağlık sorunu olarak varlığını sürdürmektedir. Dünya sağlık otoriteleri ve ülkeler, uyuz ile mücadelede yenilikçi yaklaşımlar ve biyoteknolojik gelişmelerden faydalanmaya başlamıştır. Bireysel tedaviye ek olarak, toplumsal bazda köklü çözümler üretmek ve farkındalığı artırmak önemlidir.
Kaynakça